11 Aralık 2011 Pazar

türklere özgü davranışlar

Bugün twitter da "türklere özgü davranışlar" trend topic olmuşdu da çok güldüm. Tam filmi çekilesi bi toplumuz aslında. Şuanda aklıma bir dolu tipik Türk davranışı geliyor ve birkaçını yazmazsam rahat edemeyeceğim.

Eğer uzakta böyle bir ordu halinde insan yığını görüyorsanız, bilinki birine bir şey olmuş yerde yatıyor. Haydiii.. "Abi sen golundan tut ben bacahlarından, galdırırık" diyen mi dersin, "Yavrum öyle olmaz böyle olur." diye bir ağızdan farklı şeyler anlatarak öğüt vermeye çalışanlar mi dersin, adamcağızın/kadıncağızın kolundan bacağından çekiştirip yardım etme amaçlı; fakat son derece amaçsız hareketlerde bulunanlar mı dersin yoksa orda öylece kollarını arkasına kavuşturmuş olayı izleyenler mi.. Birden olay devlet meselesi haline gelir ve Türk insanı orada yerde yatan adamı iyileştirmeyi görev bilir. Abicim bi telefon açıp ambulans falan çağırsan, iki dakka adam gibi başında dursan yeter ya, adamın iyileşeceği varsa da sağdan soldan çekiştirilmekten daha da beter oluyor!

Şimdi bir de yukarıdaki yardımsever vatandaşı metrobüs beklerken incelemek gerek. Adamın tek bir hedefi var: Oturacak yer bulmak. Bu vatandaş, metrobüs daha yaklaşmadan pusuya yatmış yırtıcı hayvan edasıyla gözlerini kısar, hedefe odaklanır: Metrobüs kapısı. O an o adamın sağında solunda önünde ne tarafındaysanız çekilin abicim, yoksa o adam sizi ezer geçer. Sonra yok hastanelik olmuşunuz, yok kafanızı çarpmışınız, yok kolunuz ezilmiş.. Yerde kalakalırsınız, bu elemanlar sizin üstünüzden basar geçer. Demedi demeyin.

"Kimoooo?" -"Ben!"
Sen kimsin kardeşim? "Kim o?" sorusuna "Ben." diye cevap veren tek toplum biz miyiz acaba? Ve sesi iki saniye içinde analiz etme yeteneğine sahip olan evdeki vatandaş, bu "ben" in kim olduğunu anında anlaar ve otomatiğe basar. Bizim "Ben" imiz yukarı çıkar ve sıcak bi gülümsemeyle "Evde miydiiin?" der. Yok, değildim.
Bunun çeşitli versiyonları da var tabii. Mesela evdeki eleman "Geldin mi?" diye sorar. Yok bacı gelmedi, bu karşındaki görsel ikizi. Onu yolladım bir değişiklik olsun diye.

Evinin kadını bakkala kızartmalık yağ almaya gider. "Kızartmalık yağ var mı?" -"Yok." -"Hiç mi yok?"
Aslında var biraz da, biz çaktırmıyoruz. "Hiç mi yok?" diyerek olmayan bir şeyi umutsuzca var etme çabası, olaya inanamamak vs. Bir şeye yok dendi mi, karşındaki Türkse birkaç defa bundan emin olmak isteyecektir. O yüzden "Hiç mi yok?" sorusuna hazırlıklı olalım.

Ev telefonu çalar. "Alo?" -"Evde misin?"
Sözün bittiği nokta. Yok ben dışardan ev telefonuyla konuşuyorum artık. Yani ne desem bilemedim.

Herhangi bir çekim sırasında, arkada el kol sallayan, çeşitli anlamsız hareketlerde bulunarak sırıtıp duran ve dikkat çekebilmek kendini paralayan bir varlık görüyorsanız, bu kesinlikle televizyona çıkıp ünlü olma hayalleri kuran, yada sadece "Abiiii bah televizyona çıhtım lann" diye hava atmak gibi fantazileri olan yada sadece kamera gördüğünde bunları yapmaya programlanmış bir Türk vatandaşımızdır. Bu kadar uğraştan sonra gameraya çıhamayan madur genç, bir süre üzüldükten sonra kendini başka uğraşlara verir.

Bu yazı böyle devam edebilir; çünkü biz hakkaten üzerinde baya bir araştırma yapılması gereken ilginç insanlarız. Ama yinede bence biz böyle ilginciyle, meraklısıyla, agresifiyle, sorunlusuyla, yardımseveriyle bir bütünüz yani. Bir
Türk dayanışmamız var zaten, başka hiçbir ülkenin insanında olduğunu zannetmiyorum. Eh, ne mutlu Türk'üm diyene o zaman :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder